Türkiye Zeka Vakfı’nın ODTÜ Eğitim Fakültesi iş birliğiyle düzenlediği VI. Zeka ve Yetenek Kongresi dün tamamlandı.
Aynı zamanda vakfımızın yönetim kurulu üyesi olan Milli Eğitim Bakanımız Prof. Dr. Ziya Selçuk’un teşrif ettiği ve açış konuşması yaptığı Kongre, Türkiye’nin zekâ ve yetenekle ilglili alanlarda çalışan akademisyenleri, görev yaptıkları okulları dönüştüren öğretmenleri, pek çoğu geleceğin öğretmenleri olacak öğrencileri ve kendi çocukları için en iyisini isteyen aileleri bir araya getirdi.
Türkiye’nin zekâ ve yetenek ile ilgili bu en kapsamlı kongresine 41 konuşmacı, bini aşkın katılımcıya seslendi. Organizasyonda Türkiye Zeka Vakfı’nın 70 gönüllüsü görev aldı.
Kongrenin ilk gününde, Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Ziya Selçuk, salona girişinde ve salondan ayrılırken uzun süre ayakta alkışlandı.
Açış konuşmalarında sırasıyla ODTÜ Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Özgül Yılmaz Tüzün, ODTÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Verşan Kök, Uğur Okulları Genel Müdürü Nevzat Kulaberoğlu, TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Erol Bilecik, Türkiye Bilişim Vakfı Başkanı Faruk Eczacıbaşı, Türkiye Zeka Vakfı Başkanı Emrehan Halıcı ve Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Ziya Selçuk salona hitap etti.
Türkiye Zeka Vakfı Başkanı Emrehan Halıcı eğitimde sadece bilgiye odaklanmak yerine bilginin yanında zeka, yetenek ve yaratıcılığa da odaklanmanın gerekli olduğunu vurguladığı konuşmasında yeteneğin, zekânın, yaratıcılığın sadece bunlara üstün derecede sahip olanlar için değil herkes için önemli olduğunu kaydetti. Mutluğun, mutlu olmanın ve mutluluk vermenin önemine değinen Halıcı, sözlerine Mevlana’nın dizeleriyle son verdi: “Ay doğmuyorsa yüzüne/Güneş vurmuyorsa pencerene/Kabahati ne güneşte ne ayda ara/Gözlerindeki perdeyi arala”
Açış konuşmalarının sonuncusunu ise Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Ziya Selçuk yaptı. Selçuk, sık sık alkışlarla ve kahkahalarla kesilen esprili konuşmasında beklentilerin yüksekliğinden ve bunun sorumluluğunu artırdığından söz etti. Selçuk, eğitimde nicelik olarak çok yol aldığımızı, sorunumuzun artık nitelikle ilgili olduğunu kaydetti.
Kongrenin ikinci günü, ana salonda yapılan konuşmalara paralel olarak ayrı salonlarda uzmanlar yönetiminde dar katılımlı 11 atölye çalışması yürütüldü.
Kongrenin dikkat çekici bir özelliği, konuşmacıların neredeyse tamamımın zekanın ve yeteneğin insanın bütünlüğü içerisinde değerlendirilmesi gerektiğine dair yaptığı vurguydu. Konuşmacılarımız, özellikle yüksek potansiyele sahip çocukların sadece zeka ve yetenekleriyle değil kişiliklerinin bütün yönleriyle benimsenmelerinin ve desteklenmelerinin öneminin altını çizdi.
Türkiye’nin çeşitli eğitim kurumlarında görev yapan öğretmenlerin ve eğitim yöneticilerinin konuşmaları ise eğitimin sadece öğrencilerin değil tüm toplumun dönüşümünde oynadığı rolü gösteren canlı örnekler oldu.
Kongrenin son sözünü, yönetim kurulu üyemiz Prof. Dr. Ferhunde Öktem söyledi. Öktem’in, aktardığı kuramsal bilgilerle uzun meslek hayatından süzdüğü deneyimleri birleştirdiği konuşması büyük bir dikkatle dinlendi. Katılımcılar Kongreden yenilenmiş bir umutla ve heyecanla ayrıldılar.
Altı yıldır bu kongreleri düzenlerken desteklerini gördüğümüz tüm kişi ve kurumlara, değerli görüşlerini bizimle paylaşan konuşmacılara, kongremizi büyük bir heyecanla takip eden ve bizlere de heyecan aşılayan katılımcılara ve organizasyonun en iyi şekilde gerçekleştirilmesi için yoğun çaba gösteren gönüllülerimize bir kez daha teşekkür ederiz.
2019’da yeni bir Zeka ve Yetenek Kongresinde görüşmek üzere…
ODTÜ Kültür ve Kongre Merkezi
Çankaya, Ankara
29-30 Eylül 2018
Cumartesi, Pazar
Yurt içi ve yurt dışı zeka oyunları etkinlikleri tanıtımının ardından zeka oyunları müfredatındaki kazanımlara yönelik bulmaca tasarımı ve soru çözme teknikleri hakkında etkileşimli bir çalışma yapılacaktır.
Bu atölyede son yıllarda sayıların gelişimi üzerine çalışmalarda önemli bir yer tutan “Sayı Hissi”nin çocuklarda nasıl geliştiği aktarılarak ilkokul ve ortaokulda yer alan öğrencilere
yönelik etkinlik örnekleri gerçekleştirilecektir.
Bu atölyede; bir ressam ve fizikçinin yöntem ve materyal desteğiyle, bilimin ve sanatın disiplinlerarası bakışıyla, her katılımcı, renkleri tüm boyutlarıyla ele alacak ve istediği renk tercihleriyle kendi renk paletlerini yapacaklardır.
Atölyenin amacı katılımcıların sürdürülebilir yaşam kavramını STEM eğitimi pedagojisi çerçevesinde tartışarak, bu konuda gerçekleştirilebilecek etkinliklere yönelik bilgi ve deneyim kazanmaları amaçlanmaktadır.
Bu atölyede katılımcılarla, sınıf içerisinde sorgulamaya dayalı eğitim – öğretimin nasıl yapılandırılacağı üzerine örnek bir çalışma gerçekleştirilecektir.
Atölyede televizyon, bilgisayar, oyun konsolları gibi medya araçlarının okul öncesi dönem çocuğunun bilişsel, sosyal, duygusal gelişimine olan çok yönlü etkileri; medyayı doğru kullanma yolları; medya araçlarının çocuğun gelişimine olan negatif etkilerini azaltmak için evde aileler ve sınıfta öğretmenler tarafından uygulanabilecek pratik stratejiler uygulamalı örnekler üzerinden açıklanacak ve tartışılacaktır.
Atölyenin amacı katılımcıların kimya uygulamalarında iş sağlığı ve güvenliği konusuna bütünleşik öğretmenlik çerçevesinden yaklaşarak eğitimde STEM yaklaşımına yönelik uygulamaların ne şekilde yapılabileceği ile ilgili deneyim kazanmalarını sağlamaktır.